EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ SALONUNDA, İNSANLIĞA UNUTTURULMUŞ ''KADİM BİTKİ KENEVİR'' ÇALIŞTAYI İZLENİMLERİM.

 

 

 

 

           Dünya’da milat öncesinden; ( bulunan en eski kayıtlara göre MÖ 8000 ) bu yana yetiştiriliyor olup, insanlığa, her yönüyle ve her noktasıyla, en kadim, yararlı, bunun yanında da, en çevre dostu bitki hangisidir diye sorsam ne cevap verirdiniz?

Hepimizin bildiği, en azından adını duyduğu bu yararlı ve çevre dostu bitki, ne yazık ki, tahmin edebileceğiniz sebeplerle dünyada birçok ülkede keyif verici madde içermesi nedeniyle yasaklanmış olsa da,

Şu sıralarda yeniden, yasaklı ülkelerde, bir sanayi bitkisi olarak hatta keyif verici yanlarından da faydalanmak üzere tarımda serbest bırakılmakta olan;

Kenevir, bir başka adıyla da Kendir bitkisidir.

Günümüzde kenevirin endüstriyel olarak yetiştirilmesi dünyanın çoğu ülkesinde yasaldır. Buna ek olarak esrarın ve esrar türevi ilaçların tıbbi olarak kullanımı da hızla yasallaştırılmaktadır. 





Buna rağmen keyif verici ve eğlence amacıyla esrar kullanımı dünyadaki çoğu ülkede yasa dışı kalmaya devam etmektedir. Günümüzde Uruguay, Gürcistan, Güney Afrika, Tayland, ABD’nin Alaska, Maine, Maryland, Delaware, Colarado ve diğer bazı eyaletlerinde keyif verici esrar olarak kullanımına özel olarak ayrılan bölgeler bunuyor.

Yasaklamanın bilimsel açıdan çok, ekonomik ve siyasi çıkar gruplarınca yapıldığı düşünülmektedir. 

Kenevir kağıt ve lif üretiminde, petrol yan sanayi ürünü olan sentetik lifler dünya çapında yaygınlaşmadan önce bütün dünyada lif kaynağı olarak kullanılmıştır. 

Keneviri yasaklamada önderlik eden çıkar çevrelerinin aynı zamanda da petrol ve ilaç endüstrisiyle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Buna bağlı olarak, dünyada Kenevir ekimi ve yetiştirilmesi bazı çevrelerce bilinçli olarak insanlığa unutturuldu.

2017 yılı itibariyle Dünya Kenevir lifi üretiminin %28’ini Çin, %25’ini Kuzey Kore, %16’sını Hollanda gerçekleştirmiştir.

2019 Yılında 23.339 Hektar alanda 76.730 ton kenevir tohumu üretimi gerçekleşmiş olup Çin 12.603 Hektar ile dünya kenevir tohumu üretiminin %93.08’ini oluşturmaktadır. Çin’i sırasıyla %3.77 ile Rusya (5.992 hektar), %2 ile Şili (3. 323 Hektar) takip etmektedir.

Endüstriyel Kenevir (HEMP) ve kenevir (esrar/ marijuana) aynı bitki türünün (Cannabis Sativa L.) farklı çeşitleri olup içerikleri de farklıdır.




En önemli fark bitkilerin içerdiği tetrahidrokarbinol (THC) miktarıdır. THC Kenevirin psikoaktif maddesidir.

Esrar %30’ a kadar THC içerebilirken, endüstriyel kenevirin içerdiği THC miktarı % 0,3’ün altındadır.

Bu sebeple endüstriyel kenevir psikoaktif değildir. Tıbbi amaçlarla ve gıda olarak kullanılabilir.

 

  EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ SALONUNDA KENEVİR ÇALIŞTAYI.

 

16 Mayıs 2025 tarihinde İhracatçı Birlikleri konferans salonunda tam gün olarak düzenlenen kenevir çalıştayı, kendi adıma öğrenciyken edindiğimiz ve adı doğal lifler arasında sayılan bitki olarak,

Genel lifler cetvelinde belirtilen, adı geçen ve öğretilen kadim kenevir lifinin aslında gerçekten en az pamuk ve yün kadar da üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu hatırlattı ve öğretti.

Söz konusu çalıştay, Türkiye’de kenevirin ekonomiye kazandırılması ve daha fazla katma değer elde edilmesini sağlamak amacıyla ‘’endüstriyel kenevir’’ alanında akademisyenlerin bilimsel çalışmalar yürütmekte olduğunu, sanayicilerin ve ziraatçıların endüstriye önemli yatırımlar yapmakta olduğunu gösterdi.

Sanayi ve sağlık sektörü açısından kilit bir öneme sahip olan ve her zerresi ekonomiye kazandırılabilen mucizevi bitki kenevirin yetiştirilmesinden ürüne dönüşmesine kadar sürecin parçası olan tüm paydaşlara farkındalık kazandırılması;

Ayrıca da konunun öneminin daha geniş kitleler tarafından daha iyi anlaşılması amacıyla TMMOB ( Tekstil Müh. Odası ) İzmir şubesi ve Ege İhracatçı Birlikleri ( EİB ) işbirliğiyle 16 05 2025 Cuma günü düzenlenen çalıştaya katılmak için, tekstil konfeksiyon ihracatı yapan bir şirket olarak ilk başvuranlardan olduk ve çok merak,  heyecan duyduk. 

Çalıştayda, ham madde olarak kenevirin tekstil sektöründeki sürdürülebilirlik potansiyeli kapsamlı biçimde konuşulup ele alındı.

**

Öncelikle EİB, EHKİB ( Ege Tekstil Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ) ve TMO İzmir Şubesi başkanlarının açılış konuşmalarını izledik.

**

Ardından Marka Makine Kimya Tekstil Danışmanlık Şirketi kurucusu ve ETO (Ekolojik Tarım Organizasyonu) Yön Kur. Üyesi, son yıllarda kenevir konusunda Türkiye’de ülke çapında öncülük eden Sn. Nebahat Kılıç’ın

’Bu çalıştay neden düzenlendi’’ başlıklı konuşmasını dinledik.








**

Samsun 19 Mayıs Üniversitesi, Kenevir Araştırma. Enstitüsü Tarım ve ıslah ana bilim dalı başkanı Prof. Dr. Selim Aytaç hocamız katılımcılara çok faydalı olacak şekilde;

‘’ Ülkemizde kenevir tarımı ve endüstriyel ürünlere dönüşümünün yakın tarihi ve geleceği.’’ Başlıklı sunumu çok değerli görsellerle dinledik ve bilgilendik.








**

Kenevir İklim İsteği

 

Kenevir bitkisi (Cannabis sativa), sıcak ve ılıman iklim koşullarında en iyi şekilde gelişim gösterir. Doğal ortamında geniş bir coğrafyada yetişebilen kenevir, ılıman bölgelerde daha verimli sonuçlar verir. Bitkinin sağlıklı büyümesi ve yüksek verim elde edilmesi için optimum sıcaklık aralığı 15-27°C olarak belirlenmiştir. Sıcaklığın bu aralığın altına düşmesi, büyüme hızını yavaşlatabilirken, aşırı sıcaklık ise bitkinin strese girmesine ve veriminin düşmesine neden olabilir.

Kenevir, fotosentetik aktivitesini maksimum seviyede gerçekleştirebilmek için bol miktarda güneş ışığına ihtiyaç duyar. Bu nedenle, ekim yapılan alanın günlük 12 ila 14 saat arasında doğrudan güneş ışığı alması önerilmektedir. Gölge alanlarda yetiştirilen bitkilerde uzama ve verim kaybı gözlenebilir. Kenevirin büyüme sürecinde homojen ışık dağılımı, bitkinin sağlıklı bir yapıda gelişmesini sağlar.

Ayrıca, kenevirin yetiştirildiği alanın iyi bir hava sirkülasyonuna sahip olması büyük önem taşır. Hava sirkülasyonu, bitki yaprakları arasındaki nemin dengelenmesine yardımcı olarak mantar ve küf gibi hastalıkların önlenmesini sağlar. Ani sıcaklık değişimlerinden kaçınılması ve bitkinin rüzgar gibi doğal etkenlerden korunması, sağlıklı büyüme sürecinin bir parçasıdır. Kenevirin yetiştirildiği ortamda gece ve gündüz sıcaklık farkının fazla olmaması, dengeli bir büyüme için avantaj sağlar.

 

Kenevir Hasat İşlemi

 

Kenevirin hasat zamanı, bitkinin yetiştirilme amacı ve türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Endüstriyel kenevir genellikle lif ve tohum verimi için yetiştirilirken, tıbbi kenevir bitkileri çiçekleri ve yaprakları için üretilmektedir.

·         Endüstriyel Kenevir: Lif üretimi için yetiştirilen endüstriyel kenevir, genellikle çiçeklenme başlamadan hasat edilir. Bu süreçte, bitkinin gövdesi hala esnek durumdayken ve liflerin en güçlü olduğu dönemde hasat gerçekleştirilir. Tohum üretimi amacıyla yetiştirilen endüstriyel kenevir ise çiçeklenme sonrası tohumların olgunlaştığı dönemde toplanır.

·         Tıbbi Kenevir: Tıbbi kenevirin hasadı, çiçeklenme döneminin sonunda, bitkideki THC ve CBD seviyelerinin maksimum düzeye ulaştığı anda yapılır. Bu dönemde, kenevir çiçekleri yoğun aromatik bileşikler ve reçineler içerir. Hasat sırasında, bitkinin gövde, yaprak ve çiçek kısımları dikkatlice ayrılarak işlenir. Tıbbi kenevirin kurutulma ve saklama süreci de etken maddelerin korunması açısından özenle yürütülmelidir.

Hasat sırasında kullanılan ekipmanların temizliği ve sterilizasyonu, ürün kalitesini korumak için büyük önem taşır. Özellikle tıbbi kenevir yetiştiriciliğinde, hijyenik koşulların sağlanması ve uygun kurutma ortamlarının kullanılması, ürünün raf ömrünü uzatır ve bozulmasını önler.

**

 

Çok değerli, üst düzeyde aydınlatıcı sunumlarını yapmak üzere çalıştayda bulunan Keneviro şirketi kurucusu Sn. Mustafa Uğur Balkuv söz aldı:

Sn. Balkuv; ‘’Endüstriyel kenevir yolculuğumuz ve vizyonumuz ‘’ başlıklı sunumunda, kenevir konusunda çok aydınlatıcı ve gösterdiği görseller ve de videolara Keneviro şirketinin ülkemizde yaptığı değerli yatırımlar, araştırmalar ve istihdamla öncü kuruluş olduğunu gösterdi.

 Sn. Balkuv’un bizlere izlettiği bir videoda Endüstriyel Kenevir ekilmiş bir alanda, bir sonraki yıl denenmiş buğday başaklarının daha önceki yıllara göre iki üç kat daha büyük ve dolgun olduğunun, dolayısı ile Kenevir ekiminin toprağı çok daha verimli kıldığı ve beslediği gerçeğinin şaşırtıcı şekilde gözlemlemiş olduk.





Daha sonra kendi merakımla keneviro şirketinin web sitesinde yaptığım araştırmada, Otuz milyon dolarlık yatırımla, Beş bin iki yüz dekarlık kenevir ekimine ulaşıldığını,

Samsun ili merkez alınarak Samsun Havza OSB de, Ham ve boyalı elyaf, boyalı ve ham iplik ile kıtık üretimi  (Kenevir kıtıkları, endüstriyel kenevirin işlenmesi sırasında elde edilen, hem çok yönlü hem de çevre dostu bir malzemedir. Yapı malzemelerinden kompozitlere, hayvan yataklarından bahçecilik ürünlerine kadar geniş bir kullanım alanı sunar. Yenilenebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir özellikleri ile kenevir kıtıkları, ekolojik bilinci yüksek projeler için ideal bir malzemedir.)  planlıyor.




Kıtıklardan yüzde yüz doğal kedi kumu, hayvan altlığı elde ediliyor.

Tohumlarından yağ, gıda kozmetik, tohum küspesinden hem insana hem de hayvana protein değeri yüksek besin takviyesi,

Elyafından iplik, izolasyon malzemesi, kompozit. (1 )

Kıtığından doğada eriyebilen, plastiğin yerini alabilecek bıopolimer, ( Canlı organizmaların hücreleri tarafından üretilen doğal polimerler.)

Kıtığından WPC ( kıtık ve plastik karışımından oluşan kompozit dış cephe kaplaması.)

Kıtığından mobilya sektörüne hammadde,

Çiçeğinden ve yaprağından CBD (2) bağışıklık sistemini güçlendiren bileşen, ilaç, kozmetik.

(2 ) - 1940 yılında keşfedilen bir fitokanabinoiddirTetrahidrokanabinol (THC) ile birlikte kenevir bitkilerinde tanımlanmış 113 kannabinoidden biridir ve bitkinin ekstraktının %40'ını oluşturur.

 

(Linkedin sosyal ağında sonradan edindiğim bilgiye göre Keneviro firmasının Konkordato ilan etmiş bulunduğunu da öğrendim ve bunun ülke için çok büyük bir kayıp olacağını düşünüyorum.)

**

 

Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü hocalarından Prof. Dr. Ayşegül Körlü ve Prof. Dr. Pınar Çelik’in ortaklaşa sunumu olan,

‘’Kenevir Lif eldesinde havuzlama, Kotonizasyon ve İplik eğrilebilirliği’’ konulu anlatımları kenevir lifi eldesinin izahı detaylı olarak yapıldı ve katılımcılara çok faydası oldu







Çalıştaya, Sn. Nebahat Kılıç’ın Moderatörlüğünde panel olarak devam edildi.

Bpreg Kompozit firmasından, Sn. Burcu Karaca ‘’Tekstil Tabanlı Kompozit

(1) - (Farklı fiziksel veya kimyasal özelliklere sahip iki veya fazla bileşen malzemeden yapılan ve birleştirildiğinde öncekinden farklı özelliklere sahip olan bir malzeme.) uygulamalarında kenevirin kullanımı’’

Konusunda bilgiler verdi.

Tekstil Tabanlı Kompozitlerin, Otomotiv sanayinde, Yapı sektöründe, Havacılık sektöründe, Spor ekipmanlarında, Denizcilik alanında, Elektrik Elektronik alanında da kullanıldığını öğrendik.

Pameks Tekstil firmasından, Cevdet Karahasanoğlu’nun,

‘’Sürdürülebilir ve doğa dostu bir elyaf olarak kenevirin moda endüstrisindeki yeri ve önemi’’ Başlıklı konuşmasıyla panel sona erdi.

 **

Konuşma ve sunumların yapıldığı salon dışında bulunan masa başında (Firmalar kenevir esaslı üretimlerini bu masada sergiliyorlardı.) tanıştığımız ve aslında bana göre sunum yapmaları da gerekli olan Fitokimya firması sahibi İzmir Menderes’te Kenevir ekimi ve hasadı yapan Burcu Filibeli ve eşiyle tanıştık.

Fitokimya tarım firması, www.yelbis.com.tr Burcu hanım, kenevirin tanıtımı ile ilgili çok hevesli görünüyordu ve biz de ilgi gösterince, kendi üretimleri olan’’Yelbis’’ adıyla piyasada satılan kenevir yağını hediye etti. (Kenevir yağı insan vücudunda doğal nemlendirici olarak rahatlıkla kullanılabilmekte, eklem ağrıları, damar kireçlenmelerini önleyen, antioksidan, sivilceli ciltlerde nem oranını ayarlayan, kansere karşı da doğal koruyucu bir yağdır.)

Ayrıca masada yine Filibeli firmasının protein deposu olan kenevir tohumunun tadına baktık. Güzel bir tadı vardı. Bu tohumlardan lezzetli kurabiyeler de yapılabiliyormuş.

Fitokimya tarım firması sahibi, bizlere ve orada bulunanlara cesaretle keneviri anlatan, tanıtan ve de tadına baktıran Sn. Burcu Filibeli ve eşine bloğumdan sonsuz teşekkür ederim.  

**

 

İzmir’de Çanakkale yolu üzerinde Menemen/ Ulukent ilçesi sınırları içinde Ulukent sanayi alanında, AB ülkelerine Spor Dış Giyim (Sportif giysi) ihracatı yapan şirketimizde (www.sinatextile.com)  şu an hammadde olarak, müşterilerin isteği doğrultusunda farklı yapılardaki dokuma kumaşlardan hazır giyim üretiliyor.

Umuyorum ki, zaten Avrupa’da çok değer verilen, özellikle AB ve kuzey ülkelerinde çok sevilen kenevir lifi karışımlı kumaşlarla gelecekte, şirketimiz de farklı ve modern tarzda giysi üretimleri yaparak, ülke ihracatına katkılarda bulunur.




Bunun için şimdiden kenevir lifi karışımlı kumaş üreten firmalarla temasa geçerek örnek kumaşlar temin edilmiş, bu kumaşlardan çeşitli giysiler üretilmiş, üretilen giysiler müşterilerimize sunulmaya başlanmıştır.

 

Saygılarımla.

 

ÖZDENER GÜLERYÜZ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

  1. Kenevir ile ilgili yazını okudum.Tebrik ederim.Bu ihmal edilmiş kadim bitki hakettiği yeri bulur .Ayrıca tekstil sektöründe de kullanılması çok daha önemli. Bilgilendirdiğin için ayrıca teşekkür ederim.Şükrü Duman

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli kadim arkadaşım, Kenevir liflerinin ve yan ürünlerinin Türkiye olarak çok daha önceden kullanımına başlanabilmeli ve günümüzde yol almış olmalıydık. Tabi iklim koşullarını da göz önüne alarak. Değerlendirmen için çok teşekkür ederim selamlar.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İÇİNİZDE ŞARKI SÖYLEYEN VEYA DÜŞÜNEN ÖZ, HALA YILDIZLARI UZAYA DAĞITAN O İLK AN'IN İÇİNDE DEVİNİYOR MU?

BİREYSEL KÖRLÜKTEN TOPLUMSAL KÖRLÜĞE GEÇİŞİMİZDE ; ''ÖZGÜRLÜK '' VE ''MASUMİYET'' SEMBOLLERİMİZİ ARAMA GİRİŞİMLERİMİZ ÜZERİNE.

PARADİSE LOST- SMYRNA 1922. '' YARALARI KİM DÜŞÜNÜR, ÖLSEM NE GAM!'' : YÜZBAŞI ŞERAFETTİN, 9 EYLÜL 1922