KENDİ TÜRÜMÜZE Mİ BENZİYORUZ, ''NE OLMADIĞIMIZI MI'' DENEYİMLİYORUZ

“Bilgi ve bilincimiz arttık ça sefaletimiz de artar. Bitkide henüz duyarlılık yoktur, dolayısıyla acı da yoktur. Hayvan dünyasının en aşağı türlerinde, belli belirsiz bir acı çekme vardır; böceklerde duyma ve acı çekme yeteneği sınırlıdır. İlk olarak omurgalı hayvanların gelişmiş sinir sistemiyle acı büyük çapta belirmektedir; akıl geliştikçe de acı giderek yükselmektedir. Bilinç yükseldikçe, bilginin kesinleştiği oranda acı da artmaktadır ve en yüksek noktasını, insanda bulmaktadır. Bir insan ne kadar iyi bilirse, ne kadar akıllıysa, o kadar çok acısı vardır; Dâhi olan adamsa en çok acı çekendir.” Arthur Shopenhauer'e g ö re D ü nyanın var oluş d ü zeni insanın mutluluğu temel alınarak ortaya konulmamıştır. D ü nya bizi mutlu edecek şekilde tanzim edilmemiştir, mutluluk ta hayatın gayesi değildir. İnsan mutluluğa ulaşsa dahi bu mutlu an kısa s ü rede yerini hayal kırıklığına bırakacaktır. Hi ç bir insan mutlu değildir, ama ...