SİZCE DE, RUHLARIMIZ YAZGILI OLDUĞU BEDENLERİMİZDEN MUAF OLMALI MIYDI?

Yazdı ğ ı her ş ey bana y ı k ı lma duygusu verdi ğ i i ç in okuyorum onu. Ba ş lang ıç ta d ü ş ü n ü yor, sonra bo ş una d ö n ü p duruyor ve nihayet yavan, ürküntü vermeyen bir burgacın içine dü ş ü yoruz. İ ç imizden ak ı p gitti ğ imizi s ö ylüyor, gerçekten de akıp gidiyoruz. Yine de gerçek bir bo ğ ulma olmuyor bu, olsayd ı ç ok g ü zel olurdu. Tekrar su ü stüne çıkıyor, soluklanıp yeniden anlıyoruz. Bir ş ey s ö yler gibi ve s ö yledi ğ ini anlar gibi oldu ğ unu g ö r ü nce ş a ş ırıp kalıyor, sonra yeniden bo ş una dönüp durmaya ba ş l ı yoruz, bir daha ak ı yoruz. Bütün bunlar kendilerini derin ş eyler gibi g ö steriyor ve öyle görünüyorlar. Ama toparlandı ğ ı m ı z an, sadece anla ş ı lmaz oldu ğ unu; ger ç ek derinlik ile tasarlanm ı ş derinlik aras ı ndaki mesafenin, bir ayd ı nlanma an ı ile saplantı arasındaki mesafe kadar büyük oldu ğ unu fark ediyoruz. ** İniyor, ezberindeki titrek, so...