''YILDIZLI GECEDE MİYİZ, TUTUKLULAR ÇEMBERİNDE Mİ?
Zamanın hissedilir şekilde hızlandığı, her şeyin birbirine girdiği, olayların biri soğuyup, anla şılıp, sindirilmeden bambaşka diğer bir olayın g ü ndeme geldiği g ü nleri yaşıyoruz. Ya da, bizler yani benim yaşım, ya da yaşı ona yakın olanlar ge ç mişte, ç ocukluk ve gen ç lik yıllarımızı, bu g ü n olduğu gibi bizi oyalayacak, zamanın başkalarından, en yakınlarımızdan bizi koparacak şekilde ge ç mesini sağlayacak durumların, olayların, en azından bu g ü nkü gibi her g ü n farklı bir şekilde ortaya ç ıkan farklı sosyal medya mecraları olmadığından, kendimizi ailemize, arkadaşlarımıza, okulumuza, derslerimize vermekten başka bir ama ç bilmezdik. Telefonun ö nce arabalara daha sonra da ceplere girmesi, benim ü niversiteyi bitirip, evlenip, bir işte ç alışmaya başladıktan ve de iki evlat sahibi olmamdan sonraya dayanıyor. Bu da 1990 yılı ve sonrasına denk gelmekte. Zamanın hızlı ge ç iyor gibi hissedilmesi, olayların ge ç mişe g ö re daha sert, derin izler bırakarak oluşmas...